
|
"Sonbaharda
"toprak" aşkına ,yaprağına kavuşurmuş
Yedigöller'de,
uzun günler ve gecelerce bekleyişten yorgun,
yaprak yaprak çekermiş aşkı "toprak" bağrına....
Birbirine uzak düşen bakışlarla, aşka sürgün
"toprak" ve"yaprak"
hazanda kavuşabilirlermiş ancak.
Toprak beslermiş sevgilisini aşkıyla,
yaprak toprağına aşkını ağlarmış çiğ damlalarıyla.
Bir Vefalı dost gibi Yusufçuk'lar kuruturmuş yaşlı gözlerini
yaprağın, avuturmuş hasretini.
Bu saklı sevdalılara vuslatı müjdeleyince hazan,
yaprak öpermiş alnından toprağı aşkla.
Sonbaharda buluşma ahdiyle her bahar,
yeniden baş verirmiş sevdaları."
..........
Güzün sıcak rengine bürünmüş büyüleyici ormanın ortasında,
başıma kar gibi yağan yapraklar altında, Yedigöller'de,
yüzümü güneşe vermiş, bir çift yusufçuğun
etrafımda dönerek yaptıkları dansı izleyerek otururken,
"Yedigöller ancak "Aşk" ile anlatılır" diye düşünmüştüm.
Ve fotoğraflarıma not olarak diyecektim ki;
"mutlaka ama mutlaka Yedigöller'i görün,
kısa da olsa orda yaşayın, alabildiğiniz kadar alın o
güzelliklerden"
...vazgeçtim.
Şimdi diyorum ki;
"Kalbinize dokunacak bir başka "AŞK" hikayesini dinlemek
için,
Yusufçuk'ları dinlemeye YEDİGÖLLER'e gidin"
Köknarın, Gürgenin, Meşenin, göle olan aşklarını anlatırlar
size
de belki ..
Ayse
Sahin Güçkıran
|